bugün
yenile
    1. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Ne kadar acı bir his, tarifi bile yok. Özlesen de tekrarı olmayan anları yaşayamayacağını bilmek, çaresizce özlemek... Sözlüğün instagram hesabı hikayesinde babaannemle ilgili yazdığım bir entryi paylaşmış, entryi yazdığımda yaşıyormuş babaannem. Okurken çok duygulandım, çünkü babamın yanındayken bile özlediği annesini kaybedeli 3 yıl oluyor. Ölüm çok acı bir gerçek ne yazık ki, her anımız o kadar değerli ki sevdiklerinize zaman ayırmayı ihmal etmeyin, bazen sandığınız kadar zamanın olmadığını üzülerek fark ediyorsunuz çünkü...
    2. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "Geçmişte bir an var. Üstünden yıllar geçti. Ama her üzüldüğümde dönüp o ana ağlıyorum, kendimi her kötü hissettiğimde o anın kıyısında bağdaş kuruyorum."
    3. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Zaman zaman atlatabildiğimizi sandığımız ama daima içimizde sürekli kabuk bağlayıp en ufak bir şeyde soyulan bir yara gibi bu durum. Arkadaşımın vefatından sonra uzun bir süre kaçındığım bir şarkı az önce dinlediğim şarkıların arasına karışınca yeniden fark ettim. Kaç yıl geçmişti halbuki. Bu kadar acıtmamalıydı. Ama özlem işte. Her an canlanabiliyor. Yitirdiklerimizin aksine. Ölen birini özlemek, zamansız bir yara.
    4. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Belki anlatmışımdır arkadaşlarımla otururken konu açılmıştı ve halalar şöyle teyzeler böyle demiştik ama konu dedeye gelince bir yanım buruk kalmıştı.Bizde ölen biri anılınca dua istiyor derler,bende el açıp dua etmeye başlamıştım. Arkadaşlarım da şaşırıp niye dua okudun demişlerdi, içimden geldi demiştim. Dedem beni de kardeşimi de çok severdi, hatta beni tek o sevdi diyebilirim.Küçüktüm ama onunla ilgili bütün anılarımda mutlu olduğumu hatırlıyorum. Keşke yaşasaydın ve bu günlerimizi de görebilseydin dede, mekanın cennet olsun..
    5. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Murakami'nin bir kitabında (imkansızın şarkısı?) Ölen arkadaşı için o hep 17 yaşında olacak ve ben büyüyeceğim mivalinde bir cümlesi vardı. Kitabı bırakıp düşünmüştüm.. ölen kişi hep o yaşta kalıyor yıllar geçtikçe bizim düşüncemiz ruhumuz değişse de o 17 yaşındaki kişiyi özlüyoruz. Hayat çok garip..
    6. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Gerçekten çok zor,zamanla o kişinin kokusunu hatta sesini dahi unutuyorsun. Ben bu acı ile küçükken boğuşmak zorunda kaldım,zor oldu ama yıllar sonra hafiflettim acımı kendi içimde. Her şeyin çözümü var ama ölümün...
    7. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      henüz yaşayan ama kavuşamadığınız, bir daha kavuşup kavuşamayacağınızı ve kavuşacaksanız da ne zaman kavuşacağınızı bilmediğiniz birini özlemekten çok daha kolaydır. bir tarafta alışmak varken, diğer tarafta mecburi olarak kabullenmek ve kabullenmekten başka çarenizin olmaması durumu mevcuttur. unutma nimeti alışmaya hizmet eder, acınızı bir nebze olsun hafifletir belki. ama kabullenme durumunda unutma nimeti bir türlü devreye girmez, çünkü nasıl girsin ki zaten… o özlem her an her gün aklınızdadır. kapanmayan bir yara gibi sızlayarak sizle yaşamaya devam eder.
    8. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Canım benim yaşayamadığın o hayat geliyor gözümün önüne. Dünyanın en iyi doktoru olacaktın. O sene staj yapacaktın istanbulda. Ben yanına gelecektim. Gürcistana gidecektik sen ordaki bahçende bize nargile yakacaktın Rus ev sahibini de çağıracaktık çok iyi bir kadındı, sen öyle anlatırdın. Hiçbiri olamadı işte. Hastanede beyaz önlük giymiş genç doktorları görünce gözümün önüne sen geliyorsun hep. Sen de onlardan biri olacaktın. Bazen başım ağrıyor ağrı kesici içmek istiyorum onlar hep kireç içme sakın demeni hatırlıyorum bırakıyorum hemen. Sizin cafeye hiç oturmuyorum artık. Seni anmak için gittim sadece iki kere. Gözlerim seni aradı. Belki merdivenden çıkar gelirsin diye bekledim. Gelmedin. Ne diyeyim ki. Özlüyorum seni işte çok.
    9. 6
      +
      -entiri.verilen_downvote
      varlığını özlemek bir yana bir daha asla yaşayamayacağım anların özlemiyle tutuşup birlikte geçiremediğim zamanların üzüntüsüyle mahvoluyorum. rüyamda görsem diye yattığım geceler oldu, yolda gördüğüm birini benzettiğim için ağladığım günler de. çoğunlukla da zihnim şöyle bir oyun oynuyor bana. mesela anneannem vefat ettiğinden beri köye gitmedik, sanki hâlâ oradaymış gibi gidince onu orada bulacakmış gibi hissediyorum. mezarını ziyarete gittiğim halde böyle hissediyorum. ya da amcam sanki hâlâ evindeki o koltuğunda oturuyor ve ziyarete gitsem orada bulacakmışım gibi. kefene sarılmış halini gördüğüm halde bunu düşünebiliyorum. dedem için de aynı şeyleri hissediyorum. kaybettiğim her sevdiğim için zihnim böyle bir oyunla avutuyor beni.
    10. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Tokata gittiğim gün öldün anneannem. Kimseye belli etmiyorum ama ben seni çok özledim. Bana altın topum diyen kimse yok. Küçükken doktor olucam seni ben muayene edicem diyordum inşallah diyip bana sürekli dua okuyordun. Son zamanlar iyice her şeyi unutmaya başlamıştın ama sana altın topun geldi dediğimde beni hemen hatırlıyordun :) mekanın cennet olsun güzel insan..
    11. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bir gün çok kötü yıkılacağım. geç olsun. lütfen
    12. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Yüreğe en ağır gelen duygulardan biri. Sevdiğiniz kişinin adını ölüm kelimesine yakıştıramazken, bunu yan yana görmek bile yüreğinizi incitirken bunu kabul etmek çok çok zor geliyor. Başka bir yolu olmadığından yokluğunu kabul ediyorsun, mecburen. Unutmak diye bir şey de olmuyor, mümkün de değil. Neyi unutacaksın ki? İnsan içindeki kişiyi unutur mu? Aklındaki kişiyi unutur mu ? Mümkün mü böyle bir şey? Özlüyorsun, deli gibi hem de. Gördüğün baktığın her yerde, her şeyde O'ndan bir şey, bir parça bulmaya çalışıyorsun. Sevdiği şakıyı O'nun sesinden duyuyorsun, eşlik ediyorsun. Sevdiği renkte bir kıyafet görüp, yakıştırıyorsun. Birinin sesinde, gülüşünde O'nu görüyorsun oturup saatlerce izliyorsun. Birini O'na benzetiyorsun sanki O geçiyor gibi geliyor, peşine takılıp gidiyorsun. Delirdiğinden şüphe duyuyorsun, oysa ki sadece özlüyorsun. Özlüyorsun ve O'nu arıyorsun. Öyle bri şey işte. (bkz: o bizim kavuşmalarımız mahşere kaldı )
    13. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Şimdi ben bu çaresizliği size nasıl anlatayım ki..
    14. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Her an özlüyorum onu.. O benim ev arkadaşım,kardeşimdi.ikimizde izmir den Bingöl ‘e aynı okula atanmış ve ev arkadaşı olmuştuk..beraber gülmüş ve beraber ağlamıştık.. Hiç kopmadık yıllar boyu.önce ben geldim İzmir’e,ardımdan o geldi İzmir’e.Hem de kuzenimin okuluna ataması olmuştu.. Beraber gezilere gittik.Hatta nişanında yüzüklerini kuzenim taktı. Derken önce Pelinim sonra da ben evlendim.Artık evlerimiz de yakındı.Okul çıkışları bir kahve kaçamakları yaptık. Bana 2.çocuğum Dünya ya geldikten sonra bir seminer çıktı ve söylene söylene gittim o seminere..Neredeyse birkaç yıldır göremediğim Pelinim de oradaydı..Kuzenime “ya 2 dakika çocuğa bak da biz hasret giderelim “deyişi gözümün önünden gitmiyor.Bilmiyordum son görüşüm olduğunu.. Seminerden birkaç ay sonra bir telefon geldi ve ani kalp krizi ve beyin kanamasıyla kaybettiğimi öğrendim.. Cenazesine gittim orda öylece yatıyordu.Eşi bakıp bakıp kafasını sallıyor,2 çocuğu bihaber dolanıyordu ortalıkta.. Bu tarz acı olaylarda donup kalan ben ilk defa ağladım.. Yakışmadın o musalla taşına. Yakışmadın o toprağın altına. Evimde hiçbir arkadaşımın fotoğrafı yoktur açıkcası..Bir tek Pelin’imin vardır hep görebileceğim yerde. Genceciktin,inceciktin.. Arada bir esiyor,sesine de benziyor Özlüyor insan tabi..
    15. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      küs gitmiştik. yaptığı hatalardan ötürü konuşmamak bir yana dursun o yaz gidip kavga etmeyi bile düşünüyordum. ama işte.. acı haberini aldığımda başımdan aşağı kaynar sular döküldü. soğuk soğuk terlemeye başladım. belki de ilk kez bir yakınımı kaybettiğim için böyle oldu bilmiyorum. aylar sonra mezarının başında hala inanmıyordum öldüğüne. keşke daha fazla konuşsaydık daha fazla anımız olsaydı en azından küs gitmeseydik diyordum toprağına fısıldayarak. hala bir fotoğrafı denk geldiğinde aynı şeyleri söylenir dururum. küsmeyin kimseyle. en azından birbirinizin yüzüne bakıp merhabalaşacak seviyede kalın. ölüm var efendim. kaçınılmaz..
    16. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Babannem vefat edeli 2 yıl olmak üzere. Yaşarken severdim ama çocukken olduğum kadar düşkün olamadım büyüdükçe. Bazı şeylerde ben ona kırıldım bazen o bana kızdı. Ama hep bizi kuzenlerimizden daha az sevdiğini hissettim. Öldüğünde de şok oldum 1 hafta kadar. Şokla beraber çok fazla ağlayamadım. Ne gerçek ne değil algılayamadım. Sonrasında bir süre de çok çok fazla ağladım. Hala anılarımızdan bahsederken gözlerim dolar bazen bazen de hiç benim yakınımdan bahsetmiyormuşuz gibi hissiz hissederim. Bazen bana ve kardeşime göstemediği ilgiyi sevgiyi başkalarına gösterdiğini hissederim insanlar anlatırken. Sevmiyodum diyemem, seviyordum ama hiç öyle derin bi özlem hissetmedim.